27 Nisan 2008 Pazar

hey gidi günler

ilk Türk arabası olan devrim

26 Nisan 2008 Cumartesi

birkaç özlü söz

Boş bir çuvalın dik durması zordur. (Benjamin Franklin)
Böcek olmayı kabullenenler, ezilince şikayet etmemelidirler. (F.Schiller)
Bir yengece, doğru yürümesini asla öğretemezsiniz. (Aristophanes)
Namuslu birisini aldatmak kadar kolay bir şey yoktur. (La Fontaine)
İnsanlar başaklara benzerler, içleri boşken başlari havadadır, doldukça eğilirler. (Montaigne)
Mert olmayan bir insanla işe başlamak, sonu gelmeyecek, ya da kötü bitecek bir yola çıkmak demektir. (Montesquie)
Körlerin ülkesinde, tek gözlü insan kral olur. (Desiderius Erasmus)
Eğer bir örs isen kendini sabit tut, eğer bir çekiç isen zamanında vur. (G.Herbert)

20 Nisan 2008 Pazar

soru2

perslerin ülkelerindeki merkezi otoriteyi güçlendirmeye çalıştığını
1. ülkeleri satraplık denen eyaletlere ayırmaları
2. eyaletlere valileri merkezden atamaları
3. istihbarat ve posta teşkilatı kurmaları

uygulamalarından hangileri gösterir?
a) yalnız 1
b) 1 ve 2
c) 1 ve 3
d) 2 ve 3
e) 1, 2 ve 3

18 Nisan 2008 Cuma

günün tarih sorusu1

aşağıdakilerden hangisi mısır'da kurulan ilk türk devletidir?
a) eyyübiler
b) memlükler
c) tulunoğulları
d) akşitler
e) fatımiler

16 Nisan 2008 Çarşamba

fıkra:)) isa

Hırsız, gecenin yarısında bir eve girer. Karanlık koridorda, yaktığı küçük
el fenerinin ışığında ilerlerken bir ses duyar:
'İsa seni izliyor!'
Şaşkınlık ve korkuyla etrafına bakınan hırsız, bir yandan da evdeki değerli
şeyleri aramaya devam eder. Tekrar ayni sesi duyar:
'İsa seni izliyor!'
Bu kez hırsız elindeki feneri çevrede gezdirmeye baslar ve bir papağan
görür. 'Bunu sen mi söyledin?' diye papağana sorar.
Papağan, 'Evet, yalnızca seni uyarmak için' der. Hırsız, 'Ne! Beni uyarmak
mı? Kimsin sen? Adın ne senin?'
Papağan, 'Musa' diye cevap verir. 'Musa!' der hırsız, 'Hangi salak bir
papağana Musa adını koyar ki?'
Kuş cevap verir: 'Bilmiyorum. Tahminimce arkanda duran dobermana 'İsa' adını
veren olabilir.

15 Nisan 2008 Salı

komik:)) koca eğer fazla bilgili olursa

Karıkoca birlikte tatile çıkarlar. Gittikleri yerde kamp kurarlar.
Tatillerinin ikinci gününün akşamı güzel bir yemek yiyip uykuya dalarlar.

Birkac saat sonra kadın uyanır ve kocasını da uyandırır.Adam uyku sersemidir;
güzel bir rüyadan uyandırıldığı için de biraz kızgındır:

'Ne oldu?Ne istiyorsun?' diye sorar.
Yukarıya bak ve bana ne gördüğünü söyle.' Adam gökyüzüne bakar

ve cevap verir:
-'Bunun için mi uyandırdın beni?.Baktım işte. Bir sürü yıldız
görüyorum,ışıl ışıl parlayan milyonlarca yıldız.
Karısı tekrar sorar.Peki, bu sana neyi gösteriyor?
Artık iyice uykusu kaçan adam biraz düşünür ve cevap verir:
'Teolojik olarak Allahin kudretini ve kendi acizliğimizi
görüyorum.
Felsefi olarak, evrenin sonsuzlugunu ve onun karşısındaki
önemsizliğimizi görüyorum.
Astronomik olarak galaksilerin, yıldızların, gezegenlerin
varlığını görüyorum.
Yıldızların konumuna bakarak saatin 3 olduğunu görüyorum.
Meteorolojik olarak da bugün havanın çok güzel olacağını
görüyorum.
Niye sordun bunu bana?
Sana neyi gosteriyor?
'Necati, çadırımızı çalmışlar!!!

14 Nisan 2008 Pazartesi

fıkra: afrika nerde?


Ev ödevi hazırlayan çocuk,babasına sormuş :

-Afrika ne taraftadır,baba...?

Babası " bilmiyorum " demeyi kendisine yediremediği için biraz düşünmüş :

-Fazla uzakta olmamalı....ÇÜnkü,bizim şirkette bir zenci var.Her gün işe bisikletle gidip geliyor.

fıkra: ::)



Adamın köy yerinde lakabı Eşek kazım imiş...
Karısı,"Ben bu eşek adından bıktım, git ağaya yalvar

yakar, ne yaparsan yap, senin adını değiştirsin" demiş...
Adam gitmiş, bir süre sonra sevinçle dönmüş;
"Müjde hanım müjde! Ağa benim adımı değiştirdi..."
Kadın heyecanla sormuş;
"Ne yaptı, ne yaptı?"
"Adımı Sıpa koydu. Artık herkes bana Sıpa Kazım diyecek!"
Karısı yüzünü buruşturarak;

"Tüh Allah senin müstahak’ını versin, demiş,

sen büyür yine eşek olursun"

13 Nisan 2008 Pazar